Hikayemiz

Bir zamanlar, eski bir dokuma tezgahının başında oturan genç bir zanaatkar vardı. Elleri, zarafetin ve ustalığın izlerini taşıyan ince ipliklerle dans ederdi. Onun ruhuyla işlenen her parça, yıldızların dokunuşunu yansıtan bir hikaye anlatırdı.

Bir gün, Sirius yıldızından esinlenerek, gökyüzünün derin morunu yeryüzüne indirmek istedi. İplikleri öyle bir ördü ki, her düğümde tutkuyu, her desende özgünlüğü hissetmek mümkündü. Sonunda ortaya çıkan elbise, yalnızca bir giysi değil; duyguların, hayallerin ve sonsuz evrenin bir yansımasıydı.

Siriusloom, bu mirasla doğdu. Her tasarım, “zarafetin dokunuşu” ile hem bedenleri hem de ruhları süslemek için hazırlandı. Çünkü her kadın, Sirius kadar parlak bir yıldız gibi hissetmeyi hak ederdi.